Büyüleyici ülke Danimarka

Küçükken en sevdiğim çizgi filmlerden birisi Vikinglerdi. “Vikingler başlayacak rahatsız etmeyin ve ses yapmayın” diye ortalığı birbirine kattığımı hatırlarım 😊 O çizgi filmi seyrederken görüp duyduklarımdan mı evrene bir mesaj gönderdim fark etmeden 😊 yoksa bir tesadüf mü bilinmez ama emekliliğime kadar süren iş hayatım boyunca sadece İskandinav şirketlerinde ve çok severek çalıştım.

En çok çalıştığım ülke ise Danimarka idi. Bu vesile ile Kopenhag’ı ve Danimarka’lı insanları tanıma şansım oldu ve bu gerçekten büyük bir şanstı.

Kopenhag’la tanıştığım günden beri güzelliğine, temizliğine, dinginliğine, zarafetine, en soğukta beni karşılayan güneşine, verdiği huzura, zenginliği mütevazılıkla birleştiren ruhuna, insanı kendini güvende hissettirmesine ve aileyi her şeyin önüne koyan, soğuğa inat sıcacık insanlarına hayran oldum. Çok sevdim ve her gidişimde de hep aynı ortak değerlerle buluşmaya devam ederiz asil ve güzel Kopenhag ile.

Bu defa 2023’ün Nisan’ında buluştuk kendisi ile. Size biraz ruhuma dokunan, beni büyüleyen, damağıma da kalbime de iyi gelen yerlerini anlatayım bu zarif küçük hanımın.

Küçük ve derli toplu bir şehir olması sebebi ile şehrin büyük bir kısmını yürüyerek gezeriz biz ama isterseniz metro ve tren de kullanabilirsiniz. Hem sakin hem temiz hem de taksiye göre çok uygundur fiyatı. Biz kullandık ve çok memnun kaldık. Havaalanından şehre trenle 25 dakikada ve oturarak geldik. Taksi ile 50 dakikadan önce gelemezsiniz ve en az 5-6 misli fazla paraya mal olur.

Gitmekten çok keyif aldığım yerlerin başında, gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı güzel olan “NYHAVN” gelir. Şehrin tam göbeğinde, yanından kanal geçen hatta o kanalları gezdiren teknelerin kalktığı yerdir. Orada çok güzel minik minik restoranlar bulunur ve hepsi birbirinden güzeldirler.

Hangi mutfağı sevdiğinize göre nerede, ne yiyeceğinize karar verebilirsiniz ama waffle ve dondurma için tek bir yer ismi verir ve tek geçerim “Waffelbageren”. Yediklerinize bayılacaksınız. Mutlaka deneyin.

Araçların girmediği bir diğer caddesi, canım “Strøget” gülen yüzü ile ne güzeldir enerjisi. Burada ister kahvenizi için, ister alışverişinizi yapın, ister yemek yiyin, ister sokak çalgıcılarını dinleyin, burası Kopenhag’ının merkezidir ve yürümesi, gezmesi, oturması, seyretmesi çok keyiflidir. Orada bana en keyif veren şeylerden birisi iki üç basamak merdivenle inerek girilen küçücük dükkanları keşfetmek. O küçüklüklerine rağmen uzun saatler geçirebilir hatta kendinizi kaybedebilirsiniz bile.

Burada mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir diğeri de “ILLUM” adında çok katlı büyük mağazaları. Giyimden tutun da aksesuar, parfüm, kozmetik, ev dekorasyonuna kadar aklınıza gelecek her şeyi burada bulabilirsiniz ama beni en etkileyen kısmı İllum’daki market. Her gittiğim ülkenin mutlaka marketlerini gezmek gibi bir alışkanlığım var. Merak ederim oranın halkı ne yer? ne içer? bizden farklı bir şeyler var mı? ve fiyatlar nasıl? diye. Sadeliğin ve zarafetin birleştiği çok şık bir markettir. Mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

Strøget” caddesinde görülmesi gereken diğer muhteşem mağaza ise “Royal Copenhagen.” Burada çok değerli tasarımcılar tarafından her biri birbirinden kıymetli el yapımı porselenler üretilir ve büyüleyici yemek masalarında sergilenir. O masaları seyretmek bile sizi bambaşka bir dünyaya götürür. Zarafetin ve inceliğin buluştuğu yerin ismi.

Görülmesi gereken bir diğer büyüleyici mağaza ise “GEORG JENSEN” Buradaki ürünler çelik ve gümüşün en yalın halinin bir araya gelmiş şeklidir. Danimarka’lılar sadeliği ve zarafeti nasıl bu kadar güzel birleştiriyorlar bilmiyorum ama çok büyüleniyor insan.

Yine “Strøget” caddesinden gideceğiniz muhteşem bir pastane önereceğim şimdi: “La Glace.” Her yediğinizin tadı damağınızda mı kalır hem de nasıl kalır 😊 Pastaları, kruvasanı ve sunumu 😊 mutlaka deneyin.

Yine Strøget” caddesinden yürüyerek gideceğiniz restoran, bar, kafe ve gözlerinizin bayram edeceği renkleri tonları göreceğiniz çiçekçilerin bulunduğu meydan: “Kultorvet.” Mutlaka görün ister kahve için, ister bira, ister aperol spritz için yanında tuzlu fıstıkları ile😊

Sanatın doğanın içinde ruh bulmuş hali “Louisiana Modern Sanat Müzesi.” Her defasında farklı sanat eserleri ile karşılar sizi yeşilin mavinin dinginliğinde.

Bu defa gidemedim ama özellikle Noel’de büyüsüne kapıldığım masalsı bir diğer yer “Tivoli” yi de mutlaka ziyaret edin.

Arzu ben, büyülü, masalsı ülke Danimarka’ya her gidişinde ilk kez gidiyormuşçasına ayakları yerden kesilen, kalbine, ruhuna iyi gelen bu ülkenin, size de iyi gelmesini dileyen bir gezgin 😊