Siz, hiç zamanda yolculuk yaptınız mı? Sizi geçmişiniz ya da geleceğiniz ziyarete geldi mi?
Ya da siz, hiç onları ziyarete gittiğinizi fark ettiniz mi?
Evet ben zamanda yolculuk yapmış ve birkaç sene önce onları ziyarete gitmiştim. Bunu da Hürriyet Aile’deki köşe yazımda yazmıştım.
Benim için büyük bir farkındalıkla gelen dönüm noktası olmuştu.
Bu defa, birkaç gün önce geçmişim beni ziyarete geldi.
Konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra geçmişimin beni ziyarete geldiğini fark ettim. Anlatmak istediği çok şeyi vardı; onu çok iyi anlıyor ve büyük bir kalp açıklığı ile dinliyordum. Hayatında zorlandığı bir süreçten geçtiğini ve bir çıkış yolu olmadığı için şu anda yaşadığı hayatı yaşamaktan başka bir seçeneği olmadığını anlatıyordu. Bazen donuk, bazen gözleri dolu bazen ise kelimeler boğazında düğüm.
O anlattı ben dinledim sessizce, anlatacakları bitene kadar.
Ve sonra dedim ki “her zaman bir seçenek vardır. Her zaman hayatını yoluna koymanın bir ihtimali vardır.”
“Nasıl?” Dedi.
“Hayattaki değerlerin neler? “ÖZ”ünü ne mutlu eder?” Diye sordum.
“Hayattaki en önemli değerlerinin ne olduğunu ve bu değerlere ne kadar sahip çıkarak yaşadığını bulabilirsen, onlar yolunda sana rehberlik ederler, garanti.”
“Bunu biraz daha açıklar mısın?“Dedi.
Mesela,” hayattaki en önemli değerinin yemek yapıp, film seyretmek olan bir insanın, sürekli dışarda yaşamasını ve bundan mutlu olmasını bekleyebilir misin?”
Ya da “en büyük değeri özgürlük olan bir insanın, evde oturmaktan keyif almasını bekleyebilir misin?”
Ya da “yükseklik korkusu olan bir insanı, dünyanın en lüks otelinin çatı katında cam kenarında manzaraya karşı yemek yemek mutlu edebilir mi?”
“Önce kendi değerlerini bulmalısın. Hayatta seni en mutlu eden, olmazsa olmaz dört ya da beş değerini bulabilirsen ve yaşadığın hayatın o değerlerle ne kadar uyumlu ya da uyumsuz olduğunu fark edersen, o zaman o mutsuzluğunun, o sıkışmanın nereden kaynaklandığını anlarsın.”
İnsan en çok kendi özüne ihanet edip, özü ile uyumsuz olduğu bir hayatı yaşamaya kendini mecbur ederse, orada mutsuzluklar, sıkışmalar ve herkesle, belki de en çok kendisi ile kavgalar başlar.
Eğer hayatını sahip olduğun değerlerle uyumlu hale getirebilirsen, her şey sevgi ile dönüşmeye başlar ve her geçen gün hayat daha da güzelleşir, gülümser.
Sonra ona sordum “Şimdi, bugünden geleceğe yaşadığın hayatı, kendi değerlerinle uyumlu hale getirmek için, bir minik adım atacak olsaydın, bu hangi adım olurdu?”
Peki ya siz, hiç geçmişiniz ya da geleceğinizle bir araya geldiğinizi fark ettiniz mi?
Size, vermek istediği mesajların farkına vardınız mı?
Arzu ben, zamanda yolculuk etmenin hediyelerini sevgi ile kalbine alan ve daha farkındalıklı bir yerden değerleri ile uyumlu yaşamayı öğrenen bir öğrenci…
Henüz Yorum Yapılmamış